Kim bilir kaç yaşımdaydım… kıpkırmızı olmuş suratımla, saatlerdir koşuyordum. Hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu. Göbeğimi taşımak yoruyordu beni. Şüphesiz bu kadar şişman olmasaydım onlar gibi oynayabilirdim her oyunu. Israrla koşuyordum, hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu. Kimseye yetişemiyordum… hep ebe…

Sonra durup gülümserken gördüm onu, beni bekliyordu… Kolundan yakaladım:

– İstemeseydim asla yakalayamazdın beni, dedi.

Biliyordum. Söylemese olmaz mıydı? Keşke o kadar çocuk olmasaydık ve bir sır olarak tutsaydı bunu içinde.

Artık numara yapmamış olmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bir ümit var bu cümlede. Yakalanmıştı, çünkü belki de beni önemsiyordu. Bilmiyorum belki de sadece acımıştı; “Seni gidi küçük şişko domuz, neredeyse patlayacaksın, nefes alamıyorsun” demek istemişti kibarca. O kadar utanmıştım ki o zaman, bir daha asla onunla konuşamazdım. Başka biri olsam sadece hırslanabilirdim de… Acaba bir daha onunla oyun oynasaydık ve ben gerçekten yakalasaydım bile yine aynı şeyi mi söyleyecekti; “küçük domuz, ben bilerek yakalandım”?

Artık çocuklarla oynayamıyordum. Beni yalnız bırakmalarını istiyordum. Bıraktılar.

Her gece yatmadan önce, sabaha bambaşka biri olacağımı hayal ederdim, Peter Pan gibi biri… Hızlı koşmaktan öte, uçan…

Seneler sonra yine ben yeni yalanlarla yaşamaya çalışırken, gerçeği görmek istemezken beni yakaladın. “Terkedecek olman beni korkutmuyor” diyordum sana ve buna inanıyordum. Ne cesaret?

Heheey, meydan okumalara hazırım! Heey bana bakın! Savaşırım, anladınız mı? Kaderle savaşırım. Düşersem korkmayın, duydunuz mu? Tekrar kalkıp ayağa çok daha hızlı koşarım. Ayrıca bilmediğiniz bir şey var; ben istersem uçarım.

Bana inanmadın ve inanmadığını gizlemedin. Tahminimce koca göbeğim ve kıpkırmızı suratımla hala komik görünüyordum.. Seni tutmuştum ve kaybetmeye dayanamazdım, seni kaybettim ve dayanıyorum.

Bir oyun değildi ve ben blöf yapmamalıydım belki. Hem blöf yaptığım çok belliydi hem de sen sıkıştırınca kabul edemedim. Israr ettim… Mutluluk pahasında inat ettim. Sistematik bir biçimde senden uzaklaşmak için bir takım bahaneler uyduruyordum; senin “kapris” dediğin blöfler…

Heey, bana bakın. Duygularının tutsağı olmayan, acıya dayanıklı, erdemli biriyim ben. O beni terkedince de asla gözünün önünde ağlamayacağım. Ellerim ceplerimde, gülümseyip şöyle diyeceğim: “Mutlu olmana sevindim”

Beni terkettin… Üstelik uçabilen biri için değil, benim yüzümden, uçamayacağım için. Belki de sadece terketmek zorunda olduğun için. Belki sen de blöf yapmış olduğun için, her neyse…

İyi görünüyorsun, mutlu olmana sevindim. Gerçekten.

Kuşların ardından gitmediğim sürece, bulutlarına arasından geçmediğim sürece ve kimse bana bir kahramanmışım gibi bakmazsa asla cesaretim olmayacak sana bir daha bakacak… sana ‘ben’ gibi bakacak. Paraşütü kapıp atlayamam, kanadımı açıp uçamam, etrafa ateş açamam, yüzüne bakıp kaçamam… Sen hiç duyamazsın beni, bense bağıramam.

Ve kimse beni vurmazsa, beynimi yumruklamazsa, yüreğimi sıkmazsa vazgeçemeyeceğim tüm bu hatalardan. Üstüne basıp geçemeyeceğim.

Aşk bir yemin gibi değil ki, bir günah karşılığı bozulsun. Bir büyü değil, suya atılsın, inek içsin, dağa kaçsın… bir bomba değil ki bu ellerimde patlasın. Bir kurulu saat gibi; tik-tak-tik-tak… çalacak mı? Ama uyumak hiç mümkün olmadı ki onun gürültüsünden, uyanığım.

Hiçbir bahaneye sığınamıyorum. Ve hiçbir yere sığmıyorum artık. Sana ulaşamıyorum. Kendime yetmiyorum. Kimseyi senin kadar sevmiyorum. Artık yalnız kalamıyorum. Artık yola çıkamıyorum. Artık yanında olamıyorum. Artık bir şey anlamıyorum.

İnan bana seni unutmaya çalışıyorum. İnadımın idamesi için değil, sadece daha da aptal görünmemek için. Daha da şişko, daha da domuz…

Hey! Bana bakın, ben hep aynıyım anladınız mı? Ne yani beceremedim diye vaz mı geçeceğim kendimden? Değişecek miyim? Geri adım mı atacağım? Asla. O mutluysa, ben de mutluyum. O eminse, ben de eminim. O istemiyorsa, ben hiç istemiyorum. Ayaktayım ve yeniden, daha güzel, başka aşklar yaşarım. Hayatı kendi gücümle, kendim yakalarım ve istersem hiçbir zaman bırakmam.

Post navigation

Leave a Reply